Sayın Cumhurbaşkanım;
Zat-ı Aliyelerinizin bildiği üzere, devletler arasında dostluk veya düşmanlık görüşleri üzerine şekillenmiş ilişkiler yerine, çıkar paylaşımlarına dayanan ilişkiler, geçerli olan reel politikadır. Ancak TÜRKİYE haklı olduğu konularda, yanlış stratejik yöntemler izlemesi sebebi ile kalkınmasına ve refahına ayıracağı mesai ve kaynaklarının nerede ise tümünü, Türkiye üzerinde emelleri olan legal ve illegal oluşumların saldırılarına karşı koymak için harcamaktadır. Devlet bu işe eski yöntemlerin dışında bir çare bulmalıdır. Naçizane, yoğun ilişkilerimizin olduğu ülkeler için uygulanmasını istediğim önerim şudur:
"Türkiye, Devlet başta olmak üzere ilgili sivil unsurları ve gerekli kaynakları ile bir bütün olarak başta Amerika Birleşik Devletleri Halkı olmak üzere Rusya, AB ülkeleri, İsrail, Ermenistan,Yunanistan ve diğer komşu ülke Halklarına yönelik kalıcı, evrensel kavrayıcılığı olan KAMU DİPLOMASİSİ atağına geçmelidir."
Türkiye'nin bir devlet ile anlaşmazlıkları varsa, bu ülkenin halkları ile değil, yönetimleri iledir. Fakat bir ülkenin yönetimine tepki gösteriyorsanız, o ülkenin halkı, sizin haklılığınızı anlamamak baskısında olur. Lakin kamu diplomasisi uygulamaları, ülkelerin halkları arasında samimi niyetlerle kurulan gönül ve sevgi bağlarının güçlenmesini sağlar. Yönetimleri aşar. Türkiye pragmatik hareket etmelidir. Donald Trump veya bir başka uluslararası oyuncunun veya fırsatçının alanını daraltmak veya yaptırım güçlerini zayıflatmak için onlara tepki vermek yerine, ilgili ülkenin halkının kamu diplomasisi ile kazanılması varken, art niyetli liderler yada yönetimlerinden dolayı (ülkeler veya devletler) ile aramızı niye bozalım? Aslında sizlere; daha önce sunduğum, Devletin Milli yapılanması için fikir havuzu oluşturulması teklifim, bu teklifimi de içine alan, daha radikal bir öneri ve istektir. Saygılarımla arz ederim.
Oguz SOLAK /makine mühendisi/sanayici/ uluslararası ilişkiler böl.uz.
Yorumlar
Yorum Gönder