Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cumhurbaşkanlığına 2011 yılında sunduk, ne değişti!.. Tekrar niye göndereyim?... Oguz SOLAK

MİLLİ TÜRKİYE?... 21/Ekim/2017... Oguz SOLAK

MİLLİ TÜRKİYE?... 21/Ekim/2017... Oguz SOLAK Milli olmak, sadece nutuk atmak ile olmuyor. Bunları telafi etmek için iyi niyet var ise önce devletin ve hükumetlerin hatalarını görmesi gerekiyor. Uzun yıllar aktarmaya çalıştığımız gerçekleri, parça parça tekrar aktarmak istiyorum. 1- Millileşme konusunda uzun yıllardır, naçizane fikirlerimi ve önerilerimi devletin kilit noktalarına sunan birisi olarak; vatanseverlik konusunda her bireyin sövmek, şikayet etmek yada taraf olmak yerine, fikirlerini (Türkiye’nin menfaatleri için elbette) bir tarafa not almalarını ve uygun zamanda kamusal alanda paylaşmalarını öneririm… Globalleşen dünyada milli karakterlerine sahip çıkan milletler, saygı ve ilgi görmektedir… 2- Milli olmak, sınırları kapatmak, dünya ile ilişkileri sınırlamak değildir. Tam tersine, dünyaya açılmak, diğer ülkelere saygı göstermek ile diplomasi sanatını iyi bilmek ve kullanmak ile zirveyi zorlarsınız. Saldırgan davranışlar sadece, ülkeyi kullanmak isteyen yapıl

24 HAZİRAN RÜYASI

Politikadan ekmek parası kazananların bir kısmı için, Türkiye her zaman, kazan-kazan olmuştur. Onlar için İktidarda yada muhalefette, küçük yada büyük ölçekli bir partinin mensubu olmak çok da önemli değildir! Önemli olan, bütün yolların (Hep Kendilerine) çıkmasıdır. Toplumsal söylemleri, olumsuzda olsa her zaman işlerini yürütmüşlerdir. Bir kolları yurt dışında olsada, çocukları  veya torunları yurtdışında eğitim alsalar ve tepemize oturtsalarda yurtdışı için bizleri uyarırlar, kötülüklerinden bahsederler, yurt dışında eğitim almanın ajanlık olduğunu anlatırlar ki hep bizleri korumak için! Her ne kadar gücümüzü halkın oylarından alıyoruz deseler de aslında onlar yönetenler sınıfındadır! Yani her şeyi yapabilme ve hesap vermeme kudretine sahiptirler! Söylediklerinin, yeminlerinin tersini yapabilirler çünkü bizim aklımızın ermediği şeyleri onlar bilirler gibi… Bu toplumun zihninde bir inanış vardır ve çoğu fiilen gerçektir. Bu, kullanıma açıklığın altında yatan dürtüler veya toplum p

TÜRK olmak mı?... Sahiden mi?

TÜRK olmak mı?... Sahiden mi? ... Uzun yıllardır "Türk olmak" kavramının, toplumsal açıdan nereye oturduğunu gözlemliyorum ve analizlerimin bazılarını zaman zaman sizlere aktarıyorum. Sosyal medyada ki yorumlar, tepkisiz kalışlar bile, bu konuya, toplumsal bakış açısından, bazı tespitleri oluşturmama yardımcı oluyor. Kısa zaman aralığı için, şu tespitlerimi size aktarmak isterim: 1- TÜRK tarihi, kültürü hakkında ve Türk olmak konusunda, özellikle bu konunun savunucu- tarafları! olarak görünen kesimler yada kişilerde derin bir içtenlik yok. Bilgi yerine ezberler, tabular, sanılar ve dedikodular, zihinlerini işgal etmiş 2- Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan Doğu Türkistan ve bütün Türk topluluklarında, Büyük Atatürk başta olmak üzere, TÜRK olmak sevdası ve şuurunda olan, fiilen bu konuya inanarak mücadele vermiş, az sayıda devlet adamı, bilim adamı ve mütefekkir varolmuş veya var. Diğerleri, bu işi hep politik açıdan kullanmı

KONUMUZ KAYSERİ AMA....

*Bu yazı, 2015 genel seçimlerinde aday olan bir ağabeyimize, destek amacı ile yazdığım ve hazırladığım, o günleri yansıtan görüşlerimdir. Yaklaşık 5 yıl sonra bu yazıyı sizlere sunmamın gerekçesi, 15 temmuz darbesinden 1.5 sene önce yazılmasıdır. Malum , 15 temmuz yaklaştı. O yapıların içinde otlanan ama sonrasında, sütten çıkan ak kaşık gibi olanların, kandırıldık! sohbetlerini vicdanlarında muhasebe etmeleri içindir. * KONUMUZ KAYSERİ AMA: Nisan ayı/ 2 015… Kayseri de yaşamlarını sürdürenlerin; güvenli, huzurlu ve sağlıklı olarak, iyi bir çevrede, aile bütünlüklerini koruyarak, kimseye muhtaç olmadan onurları ve alınterleri ile geçimlerini sağlamalarının en önemli insani hakları olduğuna inanıyorum. Geçmişte olduğu gibi şimdide memleketim ve insanlarının en iyi şartlarda kendileri ve aileleri için gelecek kaygısına düşmeden yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak ve onlar için çalışmak, en önemli misyonumuz olacaktır. 4000 yıllık tarihi geçmişi ile dünyanın sayılı

BEKA dan bahsedenler, bir Milletin bekası böyle sorgulanır!...

Türkiye' yi ve siyasi yapısını -orijinal olmayan derin bir yapı- çok uzun yıllardır etki alanında tutmaktadır.Seçmen artık uyanmalıdır ve şunların hesabını istemelidir...   Uzun yıllardır: 1- Terör neden bitirilmedi ? 2- Batı illerinde nüfus planlaması yapılırken güneydoğuda 30-40 çocuk yapılması neden sorgulanmadı? 3- Türkiye'nin doğusunda, neden yeterince TÜRKÇE öğretilmedi? 4- Milyonlarca ARAP nasıl oluyor da bir anda ülkemize hesapsız sokuluyor? 5- Milli eğitim Politikaları neden sürekli değiştiriliyor? 6- Savunma  bakanlığında veya Genelkurmayda şimdiye kadar,  İstihbarat ( DIA gibi) yapılanmasına niçin gidilmedi? 7- Aklı ve vicdanı başında herkesin, gözleri önünde devlet, Dün FETÖ bugün başka yapılara peşkeş çekilirken Devletin milli kurumları nerededir? 8- Yeni yetişen nesillerde çok yoğun olarak  neden, dikkat eksikliği var? ve Devlet kurumları bunların temeline inmeden, araştırmadan, Devlet ve üniversite hastanelerinde" kırmızı reçeteli ilaç

SEÇİMLERE DOĞRU... SEÇMEN?

SEÇİMLERE DOĞRU... SEÇMEN? Seçmen, kişisel sorunlarını açıkça sorgulayarak, çözüm yolunu araştırmalı ve ülke meselelerini kendi zaaflarına örtü yapmamalı ve seçim oyununun kurallarına hakim olmalıdır. Dikkat çekmeyen bu durum, aslında bütün sistemimizin en zayıf olan kısmıdır. Bu nasıl düzeltilebilir ? sırasıyla sizlere açıklamaya çalışacağım. Öncelikle, seçmenler kime oy verirse versinler ama oy verdikleri insanların denetimini asla ellerinden çıkartmamalı ve denetim işini sahiden yapabilmeleri için de bazı prensipleri olmalıdır. Şahsi çıkarları için yakalarını ve zihinlerini politik düzene kaptırmamalı ancak toplumsal talepleri için seçilmiş insanları zorlamalı ve taleplerini o yönde iletmelidirler. Mevcut durumda, içinde yaşadığımız toplumun bireylerinin sergilediği davranış kalıpları, geleceğimizi olumsuz olarak etkiledi. Seçtikleri yada öyle zannettikleri kişilerin, kendilerini (seçmeni) temsil edeceğine, seçmen (seçtiklerine) hizmet etmeye başladı. Hani derler ya "ak